Peki Konu Ne?

Sosyal medyada herkes resmen şokta. Tüm storylerde, durumlarda, retweetlerde, gönderilerde, beğenilerde Ahmet Kural ve Sıla var. Peki konu ne?

Şiddet. Fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, ekonomik şiddet, cinsel şiddet, aile içi şiddet, hemcinse uygulanan şiddet, karşı cinse uygulanan şiddet.. O kadar fazla çeşidi var ki, korkutucu ki. Ve bu hayatımızın her yerinde; geçtiğimiz sokaktaki ışıkları yanan evde, dışarıda yemek yerken yanımızda oturan çiftte, yan yana yürüyen iki kişide belki.

Nedenini bilmiyorum ama şiddet denince aklımıza ilk önce fiziksel şiddet geliyor. Aslında hakaret, küçümseme, korkutma, tehdit gibi bir sürü davranış da şiddet kapsamına giriyor. Tamam belki morluk yok, çizik yok, herhangi bir yara izi de yok ama en az fiziksel şiddet kadar yıpratıcı ve yaralayıcı. Biz kadınlar tercih ediyoruz psikolojik şiddeti daha çok, ‘kadının kadına uyguladığı şiddet’ diye bir şey var çünkü, ne yazık ki. Keşke olmasa.

Hepimiz yapıyoruz bunu hatta artık öyle bir hal aldı ki bazen fark etmeden bile oluyor. Hepsi çamur gibi yapışmış elimize, dilimize, gözümüze, kulağımıza yapışmışlar. Bizi pisletiyorlar aslında ama farkında değiliz.

Belli etmemeye çalışsak da bunu yapmak bize kendimizi iyi hissettiriyor, o yüzden de yanlışlığını fark etmiyoruz. Başkalarına kulaklarımızı tıkayınca, hep eksikleri görününce gözümüze, kendi eksiklerimizi unutuyoruz. Mesela erkekler kendilerini kanıtlamayı, fiziksel olarak varlıklarını belli etmeyi çok seviyorlar. Hele bir de hoşlarına gitmeyen bir durum varsa o yumruk saniyesinde sıkılıyor. Aslında aşırı zor da değil derin bir nefes alıp vermek, sakinleşmek. Çünkü bu sinir geçecek, hep sinirli kalamayız ki. Geçtiğinde zarar verdiğimiz şeylere bakıp üzülmek yerine başında hiç zarar vermemek daha iyi değil mi? Farkında mısınız bilmiyorum ama bir furyadır gidiyor, ülkenin yarısının bir anda ‘öfke kontrolü sıkıntıları’ çıkmaya başladı. Diyorum ki, artık erkekler sıkmasalar şu yumruklarını, kadınlar da yutsalar şu iğneli sözlerini. İçine batmaz, eminim. Yaralamasak da onarsak artık, sevsek, saygı duysak, destek olsak. Gerçekten zor değil.