Ben, Zürafam, Bir De İç Sesim

Sürekli başkalarının gözüyle kendimize bakıyoruz, sadece bizi ilgilendiren konularda dahi başkalarını düşünüyoruz. Daha doğrusu başkalarının bizim hakkımızda ne düşüneceklerini düşünüyoruz. Onların her düşündüklerini, kendimizinkilerden de üstte tutuyoruz. Hakkımızda kötü şeyler söylerlerse kötü, yok eğer iyi şeyler söylerlerse iyi insanlar oluyoruz. Bu iyi olma süremiz de başka biri çıkıp kötü bir şey düşünene kadar, yani tahmini süresi 3 dakikadan bile az olabilir.

Mesela kulaktan kulağa oynarken ilk kişi yanındakine bir şey fısıldar;  sıra en son kişiye geldiğinde başta söylenenden apayrı bir şey çıkar ya ortaya, öyle işte. İnsanlar değiştikçe anlaşılan değişiyor, farklı baskılar çıkıyor ortaya.  Asıl anlatılmak istenen buhar oluyor bu sefer. Zürafaysa mesela benim söylediğim, dönüp gelince penguen oluyor. Hadi birden dönse penguene yine iyi. O yolda ilerlerken at oluyor birden koşmaya başlıyor, koşarken aslana dönüşüyor birden, biraz ilerliyor, sanırım kutuplara doğru, en son bana penguen olarak dönüyor. Hem işin kötüsü o atın, aslanın, penguenin falan da kendi öyküleri var, ama başkaları anlatıyor onları. Benim anlatacaklarım başka, zürafam başka; değişmesin hiç, hep zürafa olarak kalsın. Oradan oraya koşuşturmasına gerek yok, kendisi olsun bana yeter.

İşte aynı şekilde biz de başkalarına kendimizi anlatınca onların terazilerine oturuyoruz. Onlar ölçüyor, ölçtükçe adımızın önüne bi iyi bi kötü sıfatlar geliyor, sesli değerlendirmeler yapıyorlar kendi aralarında. Ama tüm bu sesleri bastırabilecek bir ses var, o da böyle kalbe yakın bir yerde. Her şeyin aslını astarını o biliyor, alıyor beni karşısına zürafamı anlatıyor. Bazen dışarıdaki seslere karşı kapıyor kulaklarımı,  kendimi hatırlatıyor. Nasıl biriyim, neleri severim, nelere katlanamam; bardaklarım nasıldır, ne zaman taşarlar, genelde ne taşırır.. Teker teker en başından alıp anlatıyor bana.  ‘Sen, Selinsin. Adının önündeki tüm sıfatlarını sildiğin zaman elinde kalan biri var.’ diyerek başlıyor. Ben de dinliyorum, hatırlıyorum, bazen güncellemem geliyor yeni şeyler öğreniyorum. Ve biliyorum ki onun söyledikleri gerçekten de herkesin söylediklerinden daha önemli. Ben de onu dinliyorum, siz de sizinkileri dinleyin bana kalırsa. Hikâyeniz bittiğinde, kocaman ve derin bi nefes almış gibi olmanız garantili.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *